Bursalı İdlib gazisi ülkeyi yasa boğan saldırıyı anlattı!
Suriye İdlib'de rejim unsurlarının Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarına yönelik yoğun toplu ateşi sonucu 7'si asker toplam 8 kişi olurken, olaydan yaralı olarak kurtulan ve Hatay Devlet Hastanesi'nde tedavi gören Zekeriya Demir (28), annesinin kalp ve şeker hastası olması ve durumuna çok üzülmesi nedeniyle önceki gün Bursa'daki evine geldi. Bursa'nın Şirinevler Mahallesi'nde oturan evli ve 3 babası Demir, saldırıda yakınına düşen hava topundan gelen şarapnelle sırtındaki çelik yeleğin parçalandığını ve iç organlarının büyük zarar gördüğünü söyledi. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, ağrıları yüzünden kımıldamadan yüz üstü yatmak zorunda kalan Demir'i evinde ziyaret etti.
Saldırıyı anlattı
Başkan Aktaş'a saldırıyı anlatan Demir, "Biz 12 saatlik bir yolculuk yaptık ve kirpilerle varacağımız noktaya vardık. Arabalardan daha inmeden 100 metre yanımıza havan topu düştü. Sonra 50 metre yanımıza bir havan daha düştü. Sonra, bizim mühimmat taşıyan tırlarının üstüne düştü. Tır yanmaya başladı. Hepimiz bir noktaydık, büyük bir tepenin yanında zırhlı aracın içindeydik. Her araçta 12'şer kişi vardı. Sonra bir daha attılar ve tank yanmaya başladı. Artık havan topu muydu, roket miydi onu anlayamadım. Ya da uçak mermisi gibi bir şeydi. Tank alev topu gibi yanmaya başladı. Bir tane de bizim aracın üstüne geldi. Araç yanmaya başladığında biz içindeydik. Arkadaşlarımla kapıyı açtık en son çıkacak kişi bendim. Arkadaşlarım kapıyı açtı ve çıktı. Bende en son çıkarken sağıma soluma baktım. Yerde yaralılar, şehitler yatıyordu. Yanlarına gittim, bir hafif yaralı varsa çekeyim dedim. Çünkü 3'er, 4'er dakika arayla havan atıyorlardı. Havan düşeli 1 dakika falan olmuştu. Daha 2-3 dakika zamanım vardı. Gittim bir yaralının yanına çok ağır bir yarası vardı. Onu bırakıp başka yaralıyı kurtarayım dedim. Sonra bir havan topu daha düştü. Orada 3-4 arkadaşım daha şehit oldu. Benim de sırtımda çelik yelek vardı. Yeleğe şarapnel geldi. O basınç beni 4-5 metre geriye attı. Orada bayılmışım. Artık ne kadar zaman geçti bilmiyorum gözümü açtığımda şehitler, gaziler yerde yatıyordu. Her şey yarım saat 1 saat içinde gerçekleşti. Sonra ayağa kalktım, koşmaya başladım. Güvenli bir noktaya gittiğimde tırın altına girdim. O arada saat 1 gibiydi. Sabah 5'e kadar orada bekledim. O saate kadar üzerimize sürekli top attılar. Sonra sabah 6 gibi ilk çıkan ekiple şehitleri, gazileri ve beni Hatay Devlet Hastanesi'ne getirdiler. Ben Zeytin Dalı ve Barış Pınarında da görev yaptım. Çok havan topu gördüm, yakınlarımızda çok patlamıştı. Ama böylesi yoktu" diye konuştu.
Annesinin şeker ve kalp hastası olduğunu ve kendisine çok üzüldüğünü belirten Demir, "Hatay Devlet Hastanesi'nde tedavim devam ediyordu. Annemi görmek için hastaneden çıkmak istedim. Yetkililer annemi Hatay'a getirmek istedi ama uzun yola dayanamaz diye kabul etmedim ve önceki gece Bursa'ya geldim" dedi.
Sağlık desteği
Aldığı darbe nedeniyle iç organlarının zarar gördüğünü, kımıldamadan yüz üstü yatmak zorunda olduğunu belirten Demir, ağrıları arttığında hastaneye gitmek zorunda kaldığını kaydedip, hastaneye gidişlerinde ambulans ayarlanması için Başkan Aktaş'tan destek istedi. Başkan Aktaş da hemen cep telefonundan Sağlık İşleri Dairesi Başkanı Mehmet Fidan'ı arayarak, hem hastaneye ambulansla ulaşım hem de ihtiyaç halinde gerekli evde bakım hizmetlerinin sağlanması için talimat verdi. Başkan Aktaş, İdlib gazisi Demir'e acil şifalar dilerek, "Allah milletimize bir daha böyle acılar yaşatmasın" dedi.