Bursa Nilüfer'de tarım arazileri mercek altında
Uludağ Üniversitesi başta olmak üzere Türkiye'nin birçok üniversitesi ile iş birliği yapan Nilüfer Belediyesi 1.5 yıl sürecek bilimsel çalışma sayesinde Nilüferdeki tarım arazilerinin toprak etütlerini bilimsel yöntemlerle yapıp, bu sayede çiftçilerin ve üreticilerin kendi topraklarında hangi ürünü daha verimli bir şekilde yetiştirebileceğini ortaya çıkaracak.
1.5 yıl sürmesi beklenen Nilüfer Belediyesi ile Uludağ üniversitesi ve Türkiye'deki birçok üniversiteden hocanın destek vereceği bilimsel etüt çalışması hakkında bilgi veren Başkan Yardımcısı Remzi Çınar, "Türkiye'de hiç yürütülmemiş hiç bir ilçe belediyesinin gerçekleştirmediği faaliyeti başlattık. Yaklaşık bir yıl sürecek bir çalışma bu. Nilüferdeki bütün tarım arazilerinin toprak etütlerinin bilimsel yöntemlerle yapılması ve bu arazilerin 15 - 20 yıl geriye dönük olarak bundan sonraki süreçte de uydu görüntülerinden yararlanılarak bir veri tabanının oluşturulması için bir çalışma başlattık. Uludağ Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisiyle Nilüfer Belediyemiz arasında gerçekleştirilen bir proje kapsamında ülkemizin değişik üniversitelerinden bilim insanlarının katıldığı, geniş kapsamlı bir proje gurubu. Yaklaşık 1 yıl boyunca hem sahada hem de bilgisayar başında çalışılarak Nilüferin tüm tarım alanlarının toprak yapısıyla ilgili bir analiz yapacaklar. Bu analizler çerçevesinde gerek çiftçilerimiz gerekse üreticilerimiz kendi topraklarında hangi ürünü daha verimli bir şekilde yetiştireceklerini öğrenecekler. Özellikle İç Anadolu ve Ege bölgesinde olduğu gibi birinci ürünün ardından hangi doğru ürünün ekilebileceğini ve bir sonraki yıl o tarlanın arazinin nasıl değerlendirilebileceğini bu gerçekleştireceğimiz çalışma neticesinde öğrenecekler. Önümüzdeki haziran, temmuz aylarında bu çalışmanın sonuçlarını kamuoyu ile paylaşacağız" dedi.
Zeytin ve kara incire coğrafi konumlama
Değişik meyve ve sebze dallarıyla ilgilide branş anlamında çalışmalar yaptıklarını dile getiren Çınar, Bu bölgede zeytin özellikle kara incir konusu çok önemli. Bu alanlarla ilgili de çalışıyoruz. Biliyorsunuz geçen yıl enginar konusunu çalıştık ve Türkiye'de bunun marka tescilini alarak coğrafi işaretleme noktasında da bir belge aldık. Açıkçası Hasanağa'daki enginarın Türkiye gündemine taşınmasına vesile olduk. Bundan sonrada hem Nilüfer'de hem de Bursa'mızda ki bir çok ürünün meyvenin Türkiye'de bilinir hale gelmesi ve bunun açıkçası direk üretici tarafından alın terini sahaya yansıtan insanlar tarafından hakkettikleri şekilde değerlendirilmesini sağlayacağız" dedi
Türkiye'nin dünyada tarım yapılabilir tarım arazilerine sahip 7'inci büyük ülke olduğuna dikkat çeken Çınar, son yıllarda ekilebilir alanların azaldığını dile getirdi.
Nilüferde ekilebilir alanların azalmasını engellemek ve çiftçiyi tekrar toprakla barıştırabilmek için ciddi anlamda projelerinin olduğunu ifade eden Çınar, "Başkanımız dönemin başında tarım yılı olarak ilan etti. Biz sadece 2020 yılını tarım yılı olarak algılamıyoruz. Nilüfer Belediyesi gerçekten tarıma ve tarım yapan insanlara dokunan onları destekleyen onlarla birlikte bu sürecin daha uygun koşullarda nasıl şekillendirilebileceğini çalışan bir belediye olacak. Bu anlamda irili ufaklı bir çok çalışmayı başlattık. konaklıda yaklaşık 110 dönümlük bir arazimizi örnek tarım uygulamalarının gerçekleşeceği bir pilot uygulama olarak başlattık. Şuanda o bölgenin alt yapı çalışmalarını tamamladık. Yine Tarım İl Müdürlüğümüzle birlikte o bölge için proje faaliyetlerimiz sürüyor" dedi.
Belediye olarak Ata tohumunu yaşatmak için yaklaşık 200'ün üzerinde tohumu Kent Bostanlarında koruyup geliştirip tohum takas etkinlikleriyle de bunları kent ve ülke insanıyla buluşturduklarını dile getiren Çınar, "İlaçsız tarımı doğru bir biçimde uygulayabilmek adına bir çok örnek çalışmanın içerisinde olduklarını belirtti.
Bilimsel yöntemlerle yapılacak toprak etütlerinin ardından son 20 yılda tarım alanlarının nereden nelere geldiğini kesin olarak belirleyebileceklerini anlatan Remzi Çınar, 10 - 15 yıl önceki uydu görüntüleriyle de Nilüfer'de hangi arazilerin hangi şekilde ekilirken nereye doğru geldiğini belki de tarım arazilerinin üzerinde nasıl bir yapılaşmanın gerçekleştiğini görebileceğiz. Tabi ki gerçekleştirdiğimiz bu çalışmanın içerisinde Nilüfer genelinde hangi tür meyvelerin hangi tür sebzelerin yetiştiği bunlarla ilgili önümüzdeki dönemde nasıl bir vizyonu önümüze koymamız gerektiğini de göreceğiz. Çok net söylemek gerekirse hem Nilüfer'de hem de Türkiye'de her geçen gün ekilebilir alanların oranı azalıyor ve ülkemizin bu anlamda potansiyelinin çok düştüğünü görüyoruz. İhracata baktığımızda 300 milyar dolarlık ihracat kalemlerimizin arasında tarım ürünlerinin ihracat oranı yaklaşık olarak 6 milyar dolar. Dolayısıyla buradan bir sonuca gidebiliriz. Tarım ülkesi olan dünyaya tarım ürünlerini satan kendine yeten bir ülkeyken bugün 5 tane ürün haricinde tüm ürünleri dışarıdan satın alan bir ülke haline gelmişiz. Bunun Nilüfer'e yansımalarının da aynı oranda olacağını düşünüyorum. Bizim Nilüfer belediyesi olarak gördüğümüz bu eksikliği bu açığı kapatmak içinde bir yerel yönetim olarak özellikle kırsal alanlardaki tarım yapılabilir alanlarımızın potansiyelini hem tespit etmek hem de bunların doğru bir şekilde tekrar planlanması için tüm çiftçilerimize tüm kırsal alanda yaşayan halkımıza ciddi bir destek vereceğiz" diye konuştu.