Bursa'da 10 yıl arayla aynı kaderi yaşadılar!

Bursa'da 10 yıl arayla aynı kaderi yaşadılar!

Bursa'da yaşayan Öztürk Ailesi, 10 yıl arayla aynı hastalıkla yıkıldı. 2000 yılında üniversiteden mezun olan Ayhan Öztürk'e (40) böbrek iltihabıyla birlikte seyreden ve bir süre sonra böbrek kaybına yol açan alport sendromu teşhisi konuldu. Bir süre ilaç tedavisi gören Öztürk'e anne ve babası böbreğini bağışlamak istedi. Kan uyuşmazlığı nedeniyle aile çapraz nakil listesine kaydoldu. Çapraz nakile uygun ailenin bulunmasının ardından baba Sefa Öztürk oğlu için ameliyat masasına yattı. Nakil sonrası sağlığına kavuşan Ayhan Öztürk, evlenip çocuk sahibi oldu. 10 yıl sonra abisiyle aynı kaderi yaşayan 33 yaşındaki Tanju Öztürk için bu kez anne Naime Öztürk (58) devreye girdi. Kan uyuşmazlığı nedeniyle yine çapraz nakile başvuruldu. Çapraz nakil sonrası sağlığına kavuşan Tanju Öztürk, "Eskiden evlenmek aklımın ucundan dahi geçmiyordu ancak şimdi bir yuva kurmak istiyorum. Hayata daha pozitif bakıyorum" dedi.

"NAKİL BENİ TOPLUMA KAZANDIRDI"

Nakil sayesinde sağlığına kavuşan ve evlenip çocuk sahibi olan Ayhan Öztürk yaşadığı zorlu süreci ve nakilin hayata bakışı nasıl değiştirdiğini şu sözlerle anlattı:

"Üniversiteyi 2000 yılında bitirdim ve hemen diyaliz tedavisi başladı. 10 yıl boyunca diyalize girdim. 2010'da ise çapraz nakil oldum. Nakilden yaklaşık 2 ay sonra evlendim. Zeynep adında bir kızım oldu. Nakil hayatımı değiştirdi. Nakil öncesinde evliliği dahi düşünmüyordum. Nakille birlikte hayata bakış açım değişti. Toplumdan geri kalıyordum ama tedavi ile adeta topluma yeniden kazandırıldım. Kimsenin korkmasına gerek yok. Vericim babamdı, 10 yıl önce bana böbreğini bağışladı ve hayatından bir şey kaybetmedi. Bizler ise topluma kazandırıldık, çocuklarımız oldu. Diyaliz tedavisi esnasında işe gidip gelmek bile büyük sorundu. Ama şimdi iş hayatımızda gayet güzel gidiyor. Nakil bizi hayata kazandırdı."

Oğlu için çapraz nakil listesine kaydolan Baba Sefa Öztürk, "10 yıl önce böbreğimi oğlum Ayhan Öztürk'e verecektim ama doku uyuşmazlığı sebebiyle çapraz nakil olduk. Aradan 10 yıl geçtikten sonra bu sefer oğlum Tanju'da böbrek yetmezliği başlayınca o da annesinin çapraz nakil listesine kaydolmasıyla sağlığına kavuştu. Doku uyumsuzluğu olduğundan Murat Hocamız (Prof. Dr. Murat Tuncer) çapraz nakile karar verdi ve nakil gerçekleşti. Şu an gayet sağlıklıyım" dedi.

HAYATA POZİTİF BAKMAYA BAŞLADIM

Askerden döndükten sonra böbreklerinde meydana gelen protein kaçağı nedeniyle hastalığını öğrenen Tanju Özkan ise "10 yıl boyunca ilaç tedavisi gördüm. İlaç tedavisinin ardından böbrek nakli olmam gerekti. Çapraz nakille annem böbreğini bağışladı. Yeniden hayata tutundum. Artık ileriyi daha rahat görüyorum. Herkes organlarını bağışlasın. Organların toprak altında çürümesinden bir hayat kurtarması çok güzel bir duygu. Eskiden evlenmek aklımın ucundan dahi geçmiyordu ancak şimdi bir yuva kurmak istiyorum. Hayata daha pozitif bakıyorum" diye konuştu.

"HOCAM CANIMI AL ONU KURTAR"

İki oğlunun da yaşadığı acıya yakından tanıklık eden anne Naime Öztürk de "Büyük oğlum Ayhan 2001 yılında diyalize girmeye başladı. Tüm Türkiye'yi gezdik ama uygun organ bulamadık. Murat Hocamızı tanıdık. 3 yıl içinde çapraz nakil oldu. Tanju Öztürk 2010 yılında bu kez hastalık teşhisi aldı. Hocamıza 'Canımı alın oğlumu kurtarın' dedim. Bu kez ben böbreğimi bağışladım.Diyalize görmesini istemiyordum. Çok şükür şimdi diyalize girmeden hayatına devam ediyor. Ben şu an çok iyiyim. Herkese organ bağışını öneriyorum. Gençlerin hayatını kurtaralım onları makineye bağlı bırakmayalım" diyerek organ bağışı çağrısında bulundu.

Öztürk kardeşlerde alport sendromu olduğunu ifade eden Prof. Dr. Murat Tuncer ise hastalık ve iki kardeşe uygulanan çapraz nakil hakkında şu açıklamalarda bulundu:

"Ailenin iki çocuğu da 10 yıl arayla böbrek yetmezliği teşhisi aldı. Normal şartlarda anne ve baba çocuklarına böbrek veremiyordu. Ancak çapraz nakil sayesinde 10 yıl önce abi, şimdi ise kardeşi çapraz nakille sağlığına kavuştu. 10 yıl önce nakil yaptığımız hastamız evlendi çocuğu oldu. Yani organ nakli hayat sundu. Anne bir oğluna baba ise diğerine böbreğini bağışladı. Yakınları rahatsızlanan insanlar lütfen organlarını bağışlamaktan çekinmesin. Çünkü tek böbrek ve çift böbrekli olmak arasında fark yok. 10 yıl önce böbrek veren baba gayet sağlıklı. Kan grubu uysun uymasın yakınları hasta olan herkes organlarını bağışlasın."

Alport sendromunun ise nadir görülen bir genetik hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Tuncer, "Hastalık, böbrek iltihabıyla birlikte seyrediyor ve bir süre sonra böbrek kaybına yol açıyor. Bunu teşhis etmenin bir yolu da belirli aralıklarla check-up yaptırmak. Nakil sonrası böbrekler sendromdan etkilenmiyor" dedi.