Uyanık vatandaş tuzağın 'kral'ından böyle kurtuldu!

Uyanık vatandaş tuzağın 'kral'ından böyle kurtuldu!

Alınan bilgiye göre, tarla satın alma bahanesiyle ilçeye bağlı Dedeçınar Mahallesi’ne gelen dolandırıcılar, 53 yaşındaki çiftçi Yakup Kökçeoğlu'nu gözüne kestirdi. Kökçeoğlu’nun numarasını alan dolandırıcılar, 5-6 ay sonra Kökçeoğlu’na ulaşarak tarlasında "kralın hazinesi" olduğunu söyledi. Çiftçi de "gelin çıkaralım" dedi. Akşam tarlada çiftçi ile buluşan dolandırıcılar, tarlada etrafından otlan çıkan bir taş gösterip hazinenin burada olduğunu söyledi. Çiftçi de sabah taşı kaldırıp kazı yaptığında tarihi eserler buldu. Kökçeoğlu'nun telefonla aradığı dolandırıcılar, "İsviçre’ye gideceğim pazarlamaya, İsviçre’ye gitmeye de 30 bin Euro, bunun bir kısmını da senin karşılaman gerek" dedi.

Şahıslar daha sonra Kökçeoğlu’ndan 10 bin dolar isteyince çiftçi, Kökçeoğlu dolandırılacağından şüphelenerek jandarmaya başvurdu. Yapılan incelemelerin ardından toprak altından çıkan tarihi eserlerin sahte olduğu anlaşılırken, jandarma ekipleri, dolandırıcıların yakalanması için çalışma başlattı.

'HAZİNE DEDİM, ÜSTÜNE YATTIM'

Dolandırıcıların tarla satın alma vaadiyle kendisiyle görüştüğünü söyleyen çiftçi Yakup Kökçeoğlu yaşananları şöyle anlattı:

“Ben burada tarlamda uğraşıyordum, bir araba geldi yolun üstünde durdu. Burada satılık tarla var mı dediler. Bende soruşturalım dedim. Sordum ben yeğeni de aradım, 15 dönüm tarlam var fiyatı da 15 bin lira dedi. Bize yol üstünde lazım diyerek kabul etmediler. Benim de telefon numaramı aldılar. Böyle bir satılık yer olursa abi bize bilgi ver dediler. Ben de karakolun orada 24 dönüm var dedim. Levhada yazıyor dedim, çektiler gittiler adamlar. Aradan 3-4 ay geçti bu adamlar beni aradı. Abi biz tarla diye gelmedik de, biz define arıyorduk, define bulduk, elimizde harita var, makine var dediler. Burada kralın hazinesi varmış dediler. O zaman gelin çıkaralım abi dedim."

"Nerede diye sordum, olmaz bizim gelip göstermemiz lazım dediler. Akşam saatlerinde geldiler gösterdiler, üzerine büyük taşlar koymuşlar, önceden bulduklarına dair işaret koymuşlar. Üzerinde otlar çıkmış, dünkü mesele değil en az bunun üzerinden 5-6 ay geçmiş, ot çıkmış geri tekrar. Geldim kazdım, 1 metre kadar indim, büyük bir taş çıktı. Taşı kaldırdım biraz daha indim altına, beyaz bir şey çıktı. Kurban olduğum çıktı hazine dedim, üstüne yattım. Çıkardım eve götürdüm adamı aradım. Dedim abi ben hazineyi aldım buradan. Nasıl bizden habersiz alırsın dediler, bende aldım abi dedim. Dedi ki abi o zaman İsviçre’ye gideceğim pazarlamaya, İsviçre’ye gitmeye de 30 bin Euro, bunun bir kısmını da senin karşılaman gerek. Adam böyle deyince bende kuşkulandım. Bulduğum eşyaları götürdüm karakola teslim ettim.”