Mahkeme başkanından "cinler, periler yaptı" tepkisi
İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar o dönemde üniversitede araştırma görevlisi olarak çalışan Abdullah Sayın, Ahmet Bostan, İbrahim Çam, Yavuz Selim Söylemez, Emir Şahin, Ahmet Berk Kurtuluş ve Doç. Dr. Ali Delice, Doç. Dr. Aşkın Şeker, Doç. Dr. Hakan Kaptan, okutman İbrahim Selçuk Ardıç ve teknisyen Beyza Gürcü ile tarafların avukatları katıldı.
Duruşmada yoklama işlemlerinin ardından, mahkemeye gelen evrak okundu. Okunan evrak arasında 8 sanık hakkında örgütün şifreli mesajlaşma programı olan "ByLock" tespit ve değerlendirme tutanağı da yer aldı.
Buna ilişkin söz verilen sanıklar, haklarındaki bilgileri reddetti.
Sanıklardan Yavuz Selim Söylemez'e, Mahkeme Heyeti Başkanı Hulusi Pur, "ByLock"taki kullanıcı adını ve şifresinin, çocuğunun doğum tarihi ve adının olup olmadığını ve bazı isimleri tanıyıp tanımadığını sordu. Sanık Söylemez'in bunları bilmediğini ileri sürmesi üzerine, Mahkeme Başkanı Pur, sanığa ne mezunu olduğu yönünde soru yöneltti. Söylemez'in ''iletişim'' demesi üzerine, Başkan Pur, ''Valla böyle iletişim kuruyorsan toplumun vay haline.'' dedi. Başkan Pur, ''Herhalde bunları cinler, perileryaptı. Onların garezi var sana, zaten onlar yazıyor.'' diyerek, sanığa tepki gösterdi.
Kürsüye çağrılan sanık Abdullah Sayın'a da mahkeme başkanı "ByLock"taki kullanıcı adının ''Cemil'' olup olmadığını ve şifresini sordu. Sanık Sayın ise programı ve öyle bir ismi kullanmadığını iddia etti. Başkan Pur'un ''Seni diğer ByLock kullanıcıları 'Cemil Bey' diye kaydetmiş. Şifren de 'Cemil....' olarak gözüküyor. Gruptaki şahısları tanıyor musun? Herhangi bir kod adı kullanıyor musun?'' sorusu üzerine, Sayın söz konusu şahısları tanımadığını ve bir kod adı da kullanmadığını öne sürdü.
Mahkeme Başkanı Pur, diğer 5 sanığı da kürsüye çağırarak, kullanıcı adlarını ve "ByLock"ta kurulan gruptaki isimleri, bazı mesaj içeriklerini sordu. Sanıklar da söz konusu tutanağı kabul etmeyerek, suçlamaları reddetti.
Mahkeme Başkanı Pur, bu sanıklara hitaben ''Ya sizde hafıza kaybı var, ya ben de... Sizin savunmalarınızı çözsem ordinaryüs profesör olurdum zaten.'' diyerek tepkisini dile getirdi.
Duruşmada daha sonra sanık avukatlarının, tahliye ve diğer talepleri dinlenildi.
Taleplere ilişkin kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Beyza Gürcü ve Ali Delice'nin tahliyesine, diğer 9 sanığın ise tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
Bu arada, Mahkeme Başkanı Pur, sanıklardan Beyza Gür'ün çocuğu nedeniyle tahliye edildiğini belirtti.
Davanın geçmişi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca hazırlanan iddianamede, Marmara Üniversitesi Rektörlüğünce, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yürütülen çalışmalar neticesinde, örgütle bağı, iltisakı veya irtibatı mevcut ya da anılan örgüte destek veya müzahereti olduğu şüphesi bulunan personellere ait liste tanzim edilerek Başsavcılığa gönderildiği belirtiliyor.
Sanıkların eylemlerinin tek tek sıralandığı iddianamede, sanıklar hakkındaki "ByLock, Bank Asya hesap hareketleri ve Digitürk'ten ayrılma (örgüt talimatı üzerine)'' ve sosyal medya paylaşımları ile elde edilen diğer delillere yer veriliyor.
Sanıkların Kanun Hükmünde Kararname ile meslekten ihraç edildiği vurgulanan iddianamede, "ByLock" isimli programı kullanmaları, örgütünün çağrısı üzerine Bank Asya'da ya yeni hesap açıp ya da açılmış hesaplara para yatırmaları, Digitürk platformundan çıkmaları ile tüm deliller ışığında sanıkların "FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi" olduğuna ilişkin yeterli şüphenin ve delilin bulunduğu belirtilerek, sanıkların "silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan 7,5 yıldan on beşer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
Mütalaa
Davanın geçen kasım ayında yapılan celsesinde mütalaasını sunan Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim Kuş, 11 sanığın FETÖ/PDY'nin talimatıyla ve gizliliği sağlamak için "ByLock" kullanıcısı olduğu belirterek, bazı sanıkların örgütün çağrısı üzerine Bank Asya'ya yeni hesap açtığı, bazılarının da önceden açılmış hesaplarına para yatırdıkları ve Digitürk üyeliklerini sonlandırdıklarını aktarmıştı.
Savcı mütalaasında tutuklu 11 sanığın, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan on beşer yıla kadar hapisle cezalandırılmasını, 4 sanık yönünden ise dosyanın ayrılmasını talep etmişti.
Davaya bakan mahkeme heyeti de tutuksuz 4 sanığın dosyasının ayrılmasına karar vererek, 11 sanığın tutukluluk halinin devamına hükmetmişti.