Kur'an-ı Kerim'i yırtıp yaktılar! İstenen ceza belli oldu
İzmir'de içki masasında Kur'an-ı Kerim'i yırtıp yaktıkları videoyu sosyal medyada paylaşan Berke Can Çoban ve Mert Atakan Durmaz, 3 Ekim 2022'de yakalanarak gözaltına alındı. 2 şüpheli önce tutuklanırken, daha sonra tahliye edildi.
Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve Karşıyaka 7. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, ‘Kur'an-ı Kerim'i yırtıp yaktılar, o anları sosyal medya hesaplarından yayınladılar' başlıklı haber üzerine polis ekiplerinin videodaki kişilerle ilgili soruşturma başlattığı belirtildi.
Videoyu çekenin Mert Atakan Durmaz, Kur'an-ı Kerim'den sayfalar yırtarak yakan kişinin de Berke Can Çoban olduğu ve sanıkların Kur'an-ı Kerim ile ilgili argo ifadeler kullandıkları aktarılan iddianamede, internet üzerinden yapılan araştırmalarda sanıkların eylemleri doğrultusunda çok sayıda haber sitesinde ve sosyal medya hesapları üzerinden tepkisel paylaşımlar yapıldığı kaydedildi.
“Berke Can Çoban'ın normal zamanda psikolojik ilaç aldığını biliyorum ”
İddianamede ifadelerine yer verilen sanıklardan Berke Can Çoban, psikolojik ilaç kullandığını, bu ilacı alkol ile almaması gerektiğini belirterek, olay akşamı ne olduğunu hatırlamadığını öne sürdü. Çoban, “O video neden var, ne zaman çekildi, nasıl paylaşıldı hiç hatırlamıyorum. Videodaki şahıs benim ancak yaptıklarımı hatırlamıyorum, görür görmez videoyu galerimden sildim. Bu video nedeniyle pişman ve üzgünüm” ifadelerini kullandı.
Evinde yalnız alkol alırken arkadaşı Berke Can Çoban'ın geldiğini, birlikte içmeye başladıklarını anlatan sanık Mert Atakan Durmaz'ın ise, “Bu videonun niye çekildiğini, niye çektiğimizi hatırlamıyorum. Çünkü çok sarhoştum. Videoyu çeken ben olsam dahi video nasıl paylaşıldı bilmiyorum. Berke Can Çoban'ın normal zamanda psikolojik ilaç aldığını biliyorum ancak o gece alkol alırken ilaç alıp almadığını görmedim. Bu videoya adımın karıştığı için pişman ve üzgünüm” ifadeleri iddianamede yer aldı.
“Öç almayı gerektirecek düzeyde olduğu”
İddianamede, delilleri inceleyen savcının şu değerlendirmelerine yer verildi: “59 saniyelik video paylaşımı değerlendirildiğinde düşünce, fikir ve kanaat açıklama özgürlüğü ile eleştiri sınırlarını aşmak suretiyle iştirak halinde yaptıkları bu paylaşımın sosyal medya mecrasında birçok kullanıcı tarafından olumsuz yorumlarla karşılandığı görülmektedir. Kamu Güvenliği Büro tarafından düzenlenen raporda, kamu güvenliği tehlikesinin bulunduğu, halkın galeyana gelebileceği, özellikle Kur'an-ı Kerim'in yakılmasından sonra söylenen ifadelerin nefret, hakaret içerikli sözler olarak değerlendirildiği, böylelikle halkın bir kesimini, diğer kesimine karşı kin ve düşmanlığa tahrik edecek ve öç almayı gerektirecek düzeyde olduğu görülmektedir. Suçun sosyal medya olan Instagram yani basın yayın yolu ile elektronik kitle iletişim aracılığı ile işlendiği anlaşılmaktadır.”