33 yıldır kayıp oğlunu bekliyor!
Zilfi- Hacı Osman Çakır çiftinin 4 çocuğundan biri olan Kemal, 1984 yılında arkadaşları ile Hafik ilçesine ördek avına gitti. Av sonrası buluşma yerine dönmeyen Çakır'ın arkadaşları eve gittiğini düşünerek Sivas'a döndü. Daha sonra kaybolduğu anlaşılan Kemal Çakır için av bölgesinde arama çalışması yapıldı. Ancak çalışmalarda bir sonuç alınamadı. Çakır'ın av bölgesinde bulunan Kızılırmak'a düşme ihtimali de değerlendirilerek dalgıç ekipleri arama yaptı. 4 gün süren arama çalışmalarına rağmen Kemal Çakır'ın izine rastlanmadı. Sonraki yıllarda oğullarının İzmir, Balıkesir, Bursa ve İstanbul'da görüldüğü yönünde aileye ihbarlar geldi. En son ise Almanya Manheim'da yaşadığına dair duyumlar olduğu iddia edildi. Çakır için bu yıl şubat ayında gaiplik kararı çıkarıldı. Yıllarca oğlunu arayan ve aldığı her ihbarı değerlendirerek kent kent dolaşan Hacı Osman Çakır, 2015 yılında yaşamını yitirdi. Baba Çakır, ailesine, oğlunu aramaya devam etmeleri vasiyetinde bulundu.
'SABAHA KADAR BEKLİYORUM, KEMAL'İM GELSİN'
Eşinin ölümüyle acısı katlanan Zilfi Çakır, 33 yıldır kayıp oğlunun fotoğrafına bakarak pencere önünde bekliyor. Anne Çakır, her kapı çaldığında, 'Kemal'im geldi' diyerek heyecanlanıyor. Oğlunun yaşadığına emin olduğunu söyleyen Zilfi Çakır, ölmeden son kez evladını görmenin hayalini kuruyor. Oğluna seslenen Çakır, "Neredeysen gel Kemal'im. Gece-gündüz belki Kemal'im gelir diye uykum gelmiyor, uyuyamıyorum. Uyku uyumayıp sabaha kadar Allah'a yalvarıyorum. Yavrum ne olur çık gel. Ne yaptık sana yavrum? Nereye gittin yavrum sen? Ava gidiyorum diye gittin gelmedin. Sabaha kadar bekliyorum ki Kemal'im gelsin. Artık benim vaktim yok yavrum. Gel Kemal'im, tatlı Kemal'im, iyi Kemal'im seni verene kurban olurum. Çık gel" diyerek gözyaşlarına boğuldu.
'ANNEM YILLARDIR YOLUNU BEKLİYOR'
Kemal Çakır'ın kardeşi Aysel Yorulmaz da annesinin ölmeden son isteğinin onu görmek olduğunu belirterek şöyle dedi:
"Ağabeyim kaybolduktan sonra kendisine dair birçok haber aldık. Babam vefat edene kadar ağabeyimi çok aradı. Hayatta olduğunu düşünüyoruz. Ama biz kendisine ulaşamıyoruz. En son Almanya'dan haberler gelmişti. Oradan çok haber geldi ama kendisine bir türlü ulaşma imkânımız olmadı. Neden ve nasıl gittiğini bilmiyoruz. Sadece kendinden bir haber bekliyoruz. Babam 'Kemal'im' diye diye vefat etti. Annem yıllardır 'Kemal'im' diye diye yolunu bekliyor. Son deminde annem Kemal ağabeyimi görsün diye uğraşıyoruz. Eğer birazcık vicdanı varsa, bir yerlerden izliyorsa ona ihtiyacımız var. Allah rızası için, annem için ne olur bir yerlerden bir haber, bir resim gönder. Allah gecinden versin, bir gün annem de olmayacak. Onu en çok camların önünde bekleyen annem oldu. Annem Kemal ağabeyimi hiç unutmadı. Hep bir umudumuz vardı. Annem 'Toprakta olmasın da yeryüzünde olsun' diyordu. Camların önünde her gün elinde tespihiyle, namazını kılan, duasını eden gözü yaşlı bir anne. Ölene kadar da bekleyecek. İnşallah bir yerlerden çıkacak. İnşallah kendi gelecek. En büyük beklentimiz bu."
'UMUDUMUZU KESMEDİK'
Ağabeyi kaybolduktan sonra yaşadığına dair kendilerine birçok telefon geldiğini anlatan Yorulmaz şunları söyledi:
"Almanya'dan bir kadın bize ulaşmıştı. Kadın bize 'Ben Kemal'le sığınma evinde tanıştım. Evliyiz ve çocuğumuz var. Gelin size ulaştırayım oğlunuzu, görüşelim' dedi. Bu süreçte babam vardı, o ilgileniyordu. Kardeşim Almanya'ya gitti ama sonuç alamadı. Kadın telefonlarını kapattı. Bir daha o kadına ulaşamadık. En çok haber aldığımız yerler İzmir ve Almanya. Bize bir ışık yaksa, biz ailesi olarak peşindeyiz. Hiç aramadığımız yıl olmadı. Hep onun peşinde ve hâlâ da onun arkasındayız. Sebebini bilmediğimiz bir gidişti. Biz hiç umudumuzu kesmedik. Sağ olduğunu biliyoruz. Ondan tek isteğimiz, sadece gelsin annemi görsün. Gelsin görsün ve yine gitsin. Babam göremeden vefat etti. Annem bir kere görsün. Biz de görelim, çok özledik."